29.07.2012...

Sevgili Babacığımı; 29 Temmuz gecesi Rahmana yolcu ettik...

Kelimelerin ve tesellilerin yetersiz kaldığı, insanın Dünya denen şu kocaman yalanda, acı gerçeği taddığı, tarifi zor zamanlardan biriydi... 29 Temmuz gecesi...

"Üç aylarını birisi, Yasinin yarısı" değiminin anlam bulduğu, " ALLAH... ALLAH... LE İLAHE İLLALLAH..."  diye diye Rahmana yürüdüğü bir geceydi... Oysa ki, tek kelime edecek mecali ve hali yokken...

Ardında, şahsım ve ailemde saklı kalması gerektiğine inandığım olağan üstü hadiseler, sırlar ve gizemler bırakarak gitti...

Ve yüzünde bir tebessümle...

Herkesin babası gibi benimde Babacığım hakkında anlatacağım o kadar çok şey varki... Zaman ve mekan yetmez...

Bu zor ve acı günümüzde beni ve ailemizi yanlız bırakmayan tüm dostlarımızdan Allah razı olsun. Rabbim siz değerli dostlarımıza, sağlıklı sıhatli hayrılı uzun ömürler versin. Babamı ve sizleri ve de sizin ahirete göçmüş yakınlarınızı Rabbim rahmetiyle, Rasulüne komşu eylesin, Cennette Cemaliyle mükafatlandırsın...

Bizleride sizlerle haşretsin...

Son olarak bu yazıyı okuyan dostalarımdan istirhamım. Babacığıma hediye etmek üzere bir Fatiha üç İhlas okumalarıdır.

Şimdinen Allah kabul etsin...

 Allah razı olsun...

 

Neden Karniyol?

Bazı nedenlerden dolayı bloğumu güncelleyemiyorum.

Yazmak istediğim çok şey var.

Kısaca bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.

İsteyen istediği arıyla çalışabilir. Herkes hür ve özgürdür. Kimse kimseyi şu ırkla çalışacaksın diye zorlamıyor, zorlayamazda.

Ben bu işe yeni başlamış acemi bi arıcıyım. Acemi olduğum halde bizim bu Akşehir bölgesinde bana göre, benim tecrübelerime göre, Karniyol uzak ara önde...

Bu sanal alemde bir çok şeyi yapmak mümkün. Nasıl yani?
Resimler ve videolarla insanlar yanıltılabilinir. Bunu başarmak hiçte zor değil. Boş katları çekebilir, arıya şerbet verdikten sonra uçumlarını çekebilir, arıları birleştirip arı çokmuş gibi gösterebilirsiniz. İnsanlar size inanır. Ki ne gösteriyorsanız ne yayınlıyorsanız o gördüklerine göre karar verirler. Ama bir çıtaya böyle yavru etrafına böyle polen döşetemezsiniz. Bal kemeride yaptırabilirsiniz ama polen depolatamazsınız.Belki bir ihtimal onuda yapsanız fakat, yavru attıramazsınız.

Bu gördüğünüz çıta iki çıtayla böldüğüm. Bir kapalı yavru ve bir ballı petek şeklinde bölüp Ali TÜRK abinin gönderdiği analardan birini kabul ettirdiğim çıtanın en son çıtası şuan ham peteğide sayarsak ki onuda kabartıp yavru atmış dört çıta bi arı var. Ha bu arıya takviye verceğim beslemede yapacağım ama; iki hafta gibi kısa bi sürede böyle bi manzarayla karşılaşmak. Kitap gibi yavru döşenmiş çıtaları görmek büyük zevk.

Ben İtalyan ve Kafkası da denedim burada. Ama, onlardan beklediğim verimi alamadım. Alabilenlerede saygım var...

Bana soruyorlar neden Karniyol...

Hiç bir üstün özelliğini saymadan ve polemiğe de girmeden sadece şunu söylüyorum...

"ENDAMI YETER...."

;)))))


Selam ve dua ile

Ihlamur ve arı

DİĞER RESİMLERİ GÖRMEK İÇİN
AŞAĞIYA TIKLAYINIZ...

Gönül şairinin anısına...

Abdurrahim KARAKOÇ ' un anısına

Kabrin nur olsun gönül şairi...

Karniyol, Karniyol, Karniyol...

Yeni kovanlarımıza ikişer ve üçer çıtayla arıları zayıf bi şekilde böldükten sonra; Ali TÜRK abim göndermiş olduğu altı adet karniyol F1'i az önce kovanlara verdim ve geldim.

Anaları kabul ettirmede kullanılan yönetemlerden biri de bu; ve ben hep bu şekilde ana arıları kabul ettirdim. Zayıf bölmeler yapmak ve açık yavru olmamasına dikkat etmek gerek. Kek bölümünü açmadan 3 gün kovan içinde bekletmek üçüncü günün sonunda kek bölümünü açmak. Çok riskli durumlarda 7 gün beklenmeli ki açık yavru kalmasın 7. günün sonunda verilebilir. Bu yöntemin en büyük riski yağma tehlikesi. İnşallah sorunsuz bi şekilde analarımızı kabul ederlerde daha sonra takviye ve beslemeyle kovanlarımızı geliştiriz.

Ali abi göndermiş olduğun arılar için teşekkürler ellerinize sağlık.

İnşallah arılığımız istediğimiz düzene girmeye başladı sayılır. Bizim açımızdan önemli bir noktayı yakaladık. Bundan sonrası anaların kabul edilip gelişmesine kaldı.

Bu arada Fatih kardeşin başına gelenler benimde başıma geldi.Analardan iki tanesini verirken kaçırdım. Bitanesi kovanların arkasında gezinirken gördüm yakaladım. Bitanesini havada kaptık. İnşallah sakatlamamışızdır. İnsan zarar veririm korkusundan tutamıyor. Herşeyin hayırlısı. Maceralı ve güzel bi öğleden sonrası oldu bizim için.

(kafes içinde ki işçi arıları çıkarmadan vermenin bi sakıncası varmı acaba? Denemek lazım..)

Herkese bol bereketli kazasız belasız sezonlar...

Rabbim yar ve yardımcımız olsun...

Selam ve dua ile...

Akşehir'in Bitki Örtüsü

ALLAH KİMSEYİ MARANGOZUN ELİNE DÜŞÜRMESİN

Aylardır yeni kovanlarımızı bekliyorduk.

İşini düzgün yapan sözünün eri marangozları tenzih ederim.

Ama dinden imandan bahseden; dürüstlük deyince mangalda kül bırakmayan; marangozlardan Rabbim cümlemizi korusun.

Nihayet yeni kovanlarımıza kavuştuk. Kavuştuk kavuşmasına ama verdiğim ölçülerde değilde kendi kafasına göre yapmış kovanları ve çıtalar içine küçük geliyor. İşçilik sıfır... Hakkımı helal etmiyorum. Yazıklar olsun. İnsan özenerek yapar. Özenerek yapmasa bile düzgün yapar. Sen marangozsun senin işin bu. İşine hile katmayacaksın. Allah; falan tarikata, filan cemate gir demiyor. İşini düzgün yap dürüst ol diyor. İşine hile katma diyor. Yaptığı dört tahtayı birleştirmekten ibaret fakat onu dahi düzgün yapmayan bir marangoz. Marangoz demiyorum marangozlara hakaret olur. O mesleği hakkıyla taşımayan biri. Çıtaları koyarken çıtların düştüğünü kimisinin milimle tutunduğunu görünce şok oldum. Bu kadarda olmaz üstlükleri koyuyorsun üstlükler tahtıravalli gibi sallanıyor.

Resimler güzel lakin dışı sizi içi beni yakar. Rabbim hayırlı insanlarla karşılaştırsın.

Ya bu koca Akşehirde marangoz yok ya da biz daha dürüst işinin ehli sözüne sadık birine denk gelemedik.

Arılarımızı eski kovanlarından yeni kovanlara aktardık.  Ve bölmelerimizi yaptık. İşleri bi türlü yoluna koyamadım. Ama kovanların gelmesiyle önemli bir yol kat ettik. Arılığımız şimdi birazdaha derli toplu.

İnşallah daha da iyi olacak.

Yağmuların aşırı yağması sonucu nektar akımı yok. Polen dolu fakat gram bal yok.

Ihlamular açtı. İnşallah bundan sonra nektar akımı iyi olur.

Rabbim cümlemizi hayırlı dürüst içi dışı müslüman olan Allah korkusu olan insanlarla karşılaştırsın.

Oğul ayı

Mayıs ayı oğul ayı derler...

Ve ilk oğulumuzu aldık...

Kovanların hepsini kata kaldırmıştık. Bu ayda kata kaldırmanın verdiği büyük bir risk sözkonusu, özelliklede yerli arılarımız için. Bir arıcı abiye dayıoğlu soruyor; " abi sizin kovanlar niye katsız diye" arıcının verdiği cevap "kata gitmiyoki 8 - 9 çıta dedimi memeyi takıyor." yani malesef bizim yerli diye tabir ettiğimiz, ki; aşırıderecede melezleşmiş arılarımız kata gitmiyor kat attığımızda da oğul olayı kaçınılmaz oluyor.

Gelelim oğul olayına. Miller metoduyla üretmiş olduğum analardan bir tane kanatsız olmak üzere iki ana arı elde etmiştim. Sağlıklı olan ana arı ise kutuyu terk etmişti. Bende etrafa bi baktım ama bir avuç arı kimbilir nereye gitti dedim. Ve aramaktan vazgeçmiştim. Dün işyerindeyken dayıoğlu aradı "bizim arılar oğul vermiş" dedi. Tabi kat atarak aldığım risk gerçekleşti diye üzüldüm. Bir avuç arıymış deyince rahatladım ve tahminimce kutuyu terk eden arılardı bunlar. Bizim arılığın üstünde ki kirazlıkta bir kiraz ağacına sarılmışlardı. Bende hemen küçük bir kutuya oradanda bir çıta arı çekerek kovana aldım. Arılandırdığım çiftleştirme kutularındaki arılarıda içine silkeledim. Nasip olursa yumurta atmaya başladığında da takviye ile güçlendiriz.

Sonuçta oğul almak zevkli oluyor :))))

Selam ve dua ile...

Değişen mevsimler

Evet sevgili dostlar...

Mevsimler değişti. Nisan ayında yağmasını beklediğimiz yağmurlar Mayıs ayında fazlasıyla yağdı.

Bizim burada köy köy yağmur duaları edildi ve yemekler verildi. Güzel bi uygulama. Ve Rabbim duaları kabul etmiş olacak ki bol bol yağmur yağdırdı. Tabiyat yeniden uyanışa geçti. Yağmurun sonunda kırçiçeklerinin daha bi gür ve daha bi güzel açması umudumuz.

Sığırkuyrukları bugün yarın açmaya başlıyacak bizim buralarda. Kuşburnu açtı. Devedikenleri hızla büyümeye başladılar. Ihlamur çiçekleri tek tük açmaya başladı. Yağmurlardan sonra ilk güneşli günde onlarında açacağını tahmin ediyorum.

Ben bu yazıyı yazarken dışarıda sicim gibi bi yağmur yağmakta...

Lahana çiçeklerinde arı dansı 

Bu güçlü kolonilerimden biri ve yavru uçuruyor. Yukarıdaki videoda bu kovana ait. 

 Köylü güzelleri

Bu da köylü yakışıklısı :)))

Hayat sonu gelmeyen bir mücadele. Arıcının ömrü biter işi bitmez. Arı gibi çalışan arıcılara selam olsun. Allah cümlemizin yar ve yardımcısı olsun...

Selam ve dua ile..